14 Ekim 2011 Cuma

SAN SEBASTİAN


Gizem Altun'un interrail için rehber niteliğindeki Bir Bilet Al  kitabında çokça övdüğü bu cennete Belçika üzerinden gelmek biraz uzun ve sıkıntılı.Planım gece treniyle fransanın batısında ki Nantes'e gelmek sabah okyanusta yüzmek ve gece treniyle İspanya 'ya geçmekti.Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.Nantese giden gece treni vardı ama hızlı trendi ve saat 00:30 gibi Nantes'e varıyordu.Mecburen TGV ile gecenin o yarısı geldim Nantes'e.(6€ suplement ücreti var) Aksilik ya o gece polis garda yatmama izin vermedi.Bende gittim İBB katlı otoparkına benzer bir yerde kızıl saçlı,yüzü çilli genç birinden izin alarak elektrikli arabaların park yerinde uyuyarak otoparkta sabahlama şerefine erişmiş oldum! :)
Macera bitmedi tabi ki! Bindiğim trende yanıma köylü bir teyze oturdu.İçine uç kısmı fırfırlı beyaz don giymişti aynı bizimkiler gibi.Yolda giderken bizim vagona elinde şarabıyla uçuşa geçmiş 20 li yaşlarda bi genç güle oynaya girdi.Sürekli bişeyler söylüyordu ve herkes de gülüyordu.Sırayla elindeki şarabı insanlara içirmeye başladı. Bu arada ortam gergin değildi ve herkes gülüyordu?!


Çok geçmeden sıra bize geldi harika ötesi fransızcamla 'merci' dedim ama teyze başladı muhabbete.Bir iki derken şarabı da yarıladı, bu arada çocuk 2 kere yere yuvarlandı arkadaşı geldi götürdü falan, teyzem de kafayı buldu sızdı benim omuza :) Şarap terletti galiba eteğini sıyırdı, altından donunu gördükçe gidene kadar güldüm:)


O gün 4 kez aktarma yaptık (paris-nantes-bayonne-hendaye-irun) ve son aktarmada tren seferi iptal edildi bende taa Nantes'te ödemiştim parasını. Az buçuk ingilizcemle ve çingenelikle itiraz ettim aldım 6€ mu :)



San Sebastian ise,
asıl adı 'Donostia' olup, İspanyanın kuzeyinde bulunan harika bir şehir.Genel olarak temiz,kalabalık olmayan eğlenceli bir şehir burası.Buraya ilk geldiğinizde kendinizi küçük Rio de Jenerio da sanabilirsiniz :) Şehrin en yüksek tepesinde bulunan kurtarıcı isa heykeli ve 3 adet harika plaj bu duyguyu yaşatıyor insanda.Plajlardan 2 tanesi sörfçüler için çünkü önü okyanusa açık ve çok dalgalı,diğer plaj ise koyda kaldığı için dalgasız ve yüzmek için ideal.Şehir, yazları geçimini turizmle sağlıyor ve  gece hayatı gerçekten süper.Barlar sokağı gece boyunca çok hareketli. bu şehir için en az iki gününüzü ayırmalısınız hele ki benim gibi biraz şanslı olup jazz festivaline denk geldiyseniz.İlk gün sahil şeridinde bulanan akvaryumu ziyaret edip,isa heykelinin bulunduğu kaleye çıkabilir,  ardından  da şehri keşfedebilirsiniz.Kaleden şehri ve okyanusu izlemek çok zevkli.İkinci gün ise yüzmek ve güneşlenmek için harika bir gün olacaktır size.Bu arada San sebastian 2016 avrupa kültür başkenti adayı ve bizdeki heyecanı onlar da yaşıyor.
San sebastian'a ulaşım karayolu ve trenyolu ile yapılıyor, havalimanı yok..En iyisi Madrid'ten günde 2 kere kalkan, 5 saat süren trenle buraya ulaşmak.
 Konaklamak burada yazları biraz pahalı.Genel olarak yaz sezonunda avrupa genelinde 15-25 € olan hostel ücretleri burda en ucuz 30€ ve kahvaltı dahil değil.San sebastian'ın iklimi karadeniz iklimine benzer olduğundan serin ve her an yağışlı olabiliyor.San sebastianda her caddenin başındaki eczaneler dikkatinizi çekebilir nedenini bilmesemde sanırım bu şehirde haddinden fazla eczane var.
Yemek için şehirde 1 adet MC ve büyükçe bir sabit pazar var.(uygun fiyata lezzetli ve taze tropikal meyveleri burada bulabilirsiniz)Ancak  meydana giderken 2 katlı güzel bir alışveriş merkezinin içersindeki lokantaları da tercih edebilirsiniz.Bu lokantalar içinde'Pan Restoran' adında harika biryer var.Sanırım hayatımda yediğim en güzel menülerden birini burda yedim.İmperial menü adında ki bu lezzet abidesi yiyecek, uzunca bir ekmeğin arasına döner benzeri bir et ve özel acı soslar kullanılarak yapılıyor.Şiddetle tavsiye ediyorum...






# San Sebastian jazz fest. #