Paris...
Belki yurtdışı seyahatimin ilk şehri, belki de geçirdiğim güzel zamanların etkisinden olcak;
Paris benim için hala avrupanın en güzel ve özel şehridir!
Pariste kaldığım hostel Caulaincourt metro istasyonu yakınlarında ve çok nezih bir semtteydi.İlk gece hostelde tanıştığım amerikalı bir arkadaş grubuyla (Rian,Gigi,Monet,Kristen,Hugues ve Sean) gece 02:00 kadar eyfelin altında ucuz şarap ve bira içerek geçirmiş,metroya kaçak binmiş ve sanırım dünyanın en büyük lağım faresini görmüştüm.
Ertesi gün ilk edindiğim şehir rehberi ile gezmeye başladım bu güzel şehri.Metro hattı o kadar gelişmiş ki, ilk başta biraz karışık gözükse de alışınca çok rahat.İlk durak Monalisa hanım teyzenin o meşhur tablösunun da içinde bulunduğu dünyanın sayılı müzelerinden Louve.
Louve müzesini gezmek 18€ ama cuma günü akşam 5 den sonra öğrencilere bedava! Dur daha bitmedi.. Eğer Fransadan alınmış, geçerli bir schengen vizeniz varsa giriş bedava!!! Bende bu güzel bilgiyi bilet kuyruğundaki tatlı bir Hint kızından öğrendim ve 18€ vermekten kurtuldum.Buraya girmeden önce yanınıza biraz erzak alın, eğer sanat meraklısıysanız 1 gün gezmeniz için yeterli olmayabilir.Ben 5 saatte gezdim,sindire sindire yavaş yavaş...
*Venedikte aynı hostelde kaldığım vietnamlı arkadaş müzeyi 2 günde gezmiş,o mu abartmış, ben mi kısaltmışım karar veremedim :)
Aynı gün ayaklarda derman kalmadığı için şuan tam olarak nerde olduğunu hatırlayamadığım bi yerde lunaparka giderek korku tünelimsi bişeye girdim, eğlendim de güzeldi..
Paris'te gece de tüm hızıyla devam ediyor, ben ikinci geceyi de eyfel civarında özellikle Trocadere meydanında eyfelin en güzel göründüğü yerde takılarak geçirdim.
Sonraki günlerde tam anlamıyla altını üstüne getirdim şehrin.Kaldığım hostelin yakınında bulunan Montmarte ressamlar tepesinden şehri izledim,cumartesi pazarını gezdim,bisiklet kiralayıp sokaklarda kayboldum,eyfele tırmandım,tarihi yapıları fotoğrafladım..
Paris'te gece sokakta yatmak bence tehlikeli çünkü her yer apaçi  kaynıyor.Tren istasyonu bir alternatif ancak orası da gece kapatılıyor  ve elinde kurt köpekli polisler tarafından kontrol ediliyor.Eğer sizi  dışarı çıkarmak isterlerse, ki isteyecekler, interrail biletini polis  şefine gösterip 'ben var yarın sabah brüksele gitmek' derseniz  kalmanıza izin veriyor ancak dışarda değil trenin içinde :) Paris'ten  Belçika'ya gitmek çok kolay ancak uyanık olmakta fayda var.Gişedeki  bayana Brugge'a gitmek için bilet istediğimde  8€ supplement ödemem  gerektiğini söylemiş bende itiraz etmiştim.Başka alternatif yol varmı  diye sordum, biraz homurdanarak elime bileti verdi ve 3€ aldı.O an için  tam olarak nereye gideceğimi bilmiyordum :) Meğerse bileti tgv ile 1 saatte gidilen Lille kentine kesmiş.Ardından Brüksele giden ücretsiz  regionale trenine binerek 2 saatte Brugge'a vardım.:))
Bu arada Paris -her ne kadar Barselona kadar olamasa da- gayet pahalı bir şehir.Paris hakkında ansiklopedik bilgi vermicem tabi ki ancak şunların yararı olabilir:
-Rossy de Gaulle havaliamnından şehir merkezi tren-metro karışımı bişeyle 1 saat sürüyor ve 8.5€
-Şehir içi tek binişlik metro ve otobüs bileti 1,7€
-Big Mac menü 12€
-Ortalama hostel fiyatı gecelik 25-35€
-Eyfel kulesine çıkmak asansörle 8€ yarısını yürüyerek yarısını asansörle 3,5€
Paris için bu kadar az şey yazılır mı yahu diyebilirsiniz daha önümüzde 24 şehir var yaz yaz bitmez bizim ki de can yahu!!!
Paris Top 3:
-süpersonik umumi tuvaletler
 Hayatınızda ilk defa sokak ortasında tam otomatik umumi  tuvaletleri görebilirsiniz, sakin olun ve kullanın dönünce  arkadaşlarınıza anlatabilirsiniz. :) 
*bide fransızlar için tuvalet kültürü yok falan derlerdi, hadi ordan.
-vişneli kola
 şans eseri keşfettim ve Paris'ten başka hiç bir şehirde rastlamadım ona.
annemin sırt çantama erzak olarak depoladığı cevizli kol börekleriyle güzel uyum sağladı.
Türkiye'ye döndükten sonra gurbetçi edasıyla etrafımdakilere anlattığım içecek oldu kendileri.
 
-İspanyol zannedilmek
 evet, buna hazırlıklı olmalısınız.Sizi ya ispanyol  yada brezilyalı zannedecekler.Özellikle alışverişlerde pazarlık  yaparken yüzünüze vuracaklar bu gerçeği.Sakin olmakta fayda var, Türk  olduğunuzu söyleyin ve pazarlığa devam edin.Belki 20€ luk şapkayı 7€ ya  almayı başarabilirsiniz. :))
Belki yurtdışı seyahatimin ilk şehri, belki de geçirdiğim güzel zamanların etkisinden olcak;
Paris benim için hala avrupanın en güzel ve özel şehridir!
Pariste kaldığım hostel Caulaincourt metro istasyonu yakınlarında ve çok nezih bir semtteydi.İlk gece hostelde tanıştığım amerikalı bir arkadaş grubuyla (Rian,Gigi,Monet,Kristen,Hugues ve Sean) gece 02:00 kadar eyfelin altında ucuz şarap ve bira içerek geçirmiş,metroya kaçak binmiş ve sanırım dünyanın en büyük lağım faresini görmüştüm.
Ertesi gün ilk edindiğim şehir rehberi ile gezmeye başladım bu güzel şehri.Metro hattı o kadar gelişmiş ki, ilk başta biraz karışık gözükse de alışınca çok rahat.İlk durak Monalisa hanım teyzenin o meşhur tablösunun da içinde bulunduğu dünyanın sayılı müzelerinden Louve.
Louve müzesini gezmek 18€ ama cuma günü akşam 5 den sonra öğrencilere bedava! Dur daha bitmedi.. Eğer Fransadan alınmış, geçerli bir schengen vizeniz varsa giriş bedava!!! Bende bu güzel bilgiyi bilet kuyruğundaki tatlı bir Hint kızından öğrendim ve 18€ vermekten kurtuldum.Buraya girmeden önce yanınıza biraz erzak alın, eğer sanat meraklısıysanız 1 gün gezmeniz için yeterli olmayabilir.Ben 5 saatte gezdim,sindire sindire yavaş yavaş...
*Venedikte aynı hostelde kaldığım vietnamlı arkadaş müzeyi 2 günde gezmiş,o mu abartmış, ben mi kısaltmışım karar veremedim :)
![]()  | |
| Eugene Delacroix'in *halka yol gösteren özgürlük* tablosu (1830) | 
Paris'te gece de tüm hızıyla devam ediyor, ben ikinci geceyi de eyfel civarında özellikle Trocadere meydanında eyfelin en güzel göründüğü yerde takılarak geçirdim.
Sonraki günlerde tam anlamıyla altını üstüne getirdim şehrin.Kaldığım hostelin yakınında bulunan Montmarte ressamlar tepesinden şehri izledim,cumartesi pazarını gezdim,bisiklet kiralayıp sokaklarda kayboldum,eyfele tırmandım,tarihi yapıları fotoğrafladım..
![]() ![]()  | 
| #Paristeki bir french düğünü # | 
![]()  | 
| #Notre Dame katedrali# | 
Bu arada Paris -her ne kadar Barselona kadar olamasa da- gayet pahalı bir şehir.Paris hakkında ansiklopedik bilgi vermicem tabi ki ancak şunların yararı olabilir:
-Rossy de Gaulle havaliamnından şehir merkezi tren-metro karışımı bişeyle 1 saat sürüyor ve 8.5€
-Şehir içi tek binişlik metro ve otobüs bileti 1,7€
-Big Mac menü 12€
-Ortalama hostel fiyatı gecelik 25-35€
-Eyfel kulesine çıkmak asansörle 8€ yarısını yürüyerek yarısını asansörle 3,5€
Paris için bu kadar az şey yazılır mı yahu diyebilirsiniz daha önümüzde 24 şehir var yaz yaz bitmez bizim ki de can yahu!!!
Paris Top 3:
-süpersonik umumi tuvaletler
 Hayatınızda ilk defa sokak ortasında tam otomatik umumi  tuvaletleri görebilirsiniz, sakin olun ve kullanın dönünce  arkadaşlarınıza anlatabilirsiniz. :) *bide fransızlar için tuvalet kültürü yok falan derlerdi, hadi ordan.
-vişneli kola
 şans eseri keşfettim ve Paris'ten başka hiç bir şehirde rastlamadım ona.annemin sırt çantama erzak olarak depoladığı cevizli kol börekleriyle güzel uyum sağladı.
Türkiye'ye döndükten sonra gurbetçi edasıyla etrafımdakilere anlattığım içecek oldu kendileri.
-İspanyol zannedilmek
 evet, buna hazırlıklı olmalısınız.Sizi ya ispanyol  yada brezilyalı zannedecekler.Özellikle alışverişlerde pazarlık  yaparken yüzünüze vuracaklar bu gerçeği.Sakin olmakta fayda var, Türk  olduğunuzu söyleyin ve pazarlığa devam edin.Belki 20€ luk şapkayı 7€ ya  almayı başarabilirsiniz. :))





